26 Ocak 2016 Salı

Üç noktalı bir şeyler



Son dönemlerde nedense ilişki hayatımın boşluğunu fazlasıyla sorguluyorum kendimce. Gereğinden fazla kafa yorduğum bir konu oldu bu. İnsanları yargılamıyorum ama çok ama çok fazla eliyorum. Padişahın kızı değilim diyorum kendime, bir dünya güzeli falan de değil. Ne bu afra tafra git seni seven birini şıp diye kabul et işte diyorum, ne elemesiymiş bu? 
Sonra duruyorum diyorum ki beni anlamayan adamla nasıl olacak ki? Mesela film sektöründe çalışan adamla ne paylaşabilirim ben? Okuduğumu anlamayan, konuştuğumu ukalalık olarak gören ya da bilgimi paylaşamayacağım, bana bir şey öğretemeyecek katamayacak insanla nereye kadar gider? Duygularımı anlamayacak sadece sıfatla ya da bedenle ilgilenen adamla nereye kadar gider? Sadece anlık eğlencesinde olan adamla nereye kadar gider? Kalbini okuyamadığım, kalbime bakamayanla nereye kadar gider? Tutku duymadığımla nereye kadar gider?
Sorular var kafamda böyle yığınla. Yalnzlığımı birazcık kutsayan sorular; ama yine de beni yalnız bırakan sorular. 
Aman neyse zaten 40 kedili yaşlı bir teyze olarak öleceğim gerçeğini kabullendim çoktan :)
Bugünün şarkısı bu olsun

Bu da bugünün manzarası

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder