13 Şubat 2017 Pazartesi

Hayaller, hayatlar...

         Eskiden sorduklarında hayalin ne diye, hep "Bir yere bağlı olmadan kuş misali özgürce yaşamak, tüm bağlarımı koparabilmek" derdim. O kadar kolay derdim ki hem de, tamamen özgür olmak bundan geçer, ben de dilesem dilesem bunu dilerim derdim. Bilmezdim kopan bağların bu kadar içten acıttığını, insanın ellerinin bomboş kaldığını, yüreğini alev alev yandığını. Bilmediğimden bu kadar kolay dilerdim sanırım. Şimdi dileğim gerçekleşiyor, ailem dediğim tek insan, annem, evleniyor kendine yeni bir hayat kuruyor. Sevinemiyorum bile, kendimi adadığım tek insanı yeni bir hayata yolculamak yüreğime ağır geliyor çünkü...
Çocukluğumdan beri ağır bir hayat geçirdim pek çok kişiye nazaran, babamı kaybettim, babamın ailesi tarafından terk edildim, dedemi ve pek çok insanı kaybettim sonrasında. Sonsuzluğa uğurladığım her yakınım sonrasında, beni bırakan her insan sonrasında olsun annem yanımda der, ona daha da sarılırdım. Şimdi onun başkalarına sarıldığını beni arkasında bıraktığını görmek o kadar acı geliyor ki.. Bilmiyordum hayalimin bu kadar acı vereceğini, yüreğimi de dilimi de bağlayacağını. 
Özgürlük hayallerimdeki gibi değilmiş, nereden bilebilirdim ki?